Çinlilerin meşhur bir bedduası varmış: “Garip zamanlarda yaşayasın.” Bu beddua tutmuş olmalı. Garip bir dönemde yaşıyoruz.
Değişim baş döndürücü bir hızla gerçekleşiyor.
Bildiklerimizin çoğu işlevsiz kalıyor. Her geçen gün yeni bilgiler öğreniyor, çokça şaşırıyoruz.
Muhtemelen tarihin hiçbir döneminde, son 10 yılda yaşanan hızda değişim yaşanmadı. Bu değişim birçok unsurun yeniden şekillenmesini sağladı.
Yeni kelimesini daha sık kullanmaya başladık. Yeni tüketici, yeni pazarlama, yeni satış, yeni reklam… Listeyi daha da uzatabiliriz.
Değişimi anlamdırabilmek için, bildiğimiz kavramların önüne yeni kelimesini ekleyerek onları anlamaya çalışıyoruz.
Aslında topluca bakarsak yeni bir dönemden bahsediyoruz. 10 yıl sonra daha iyi anlayabileceğimiz yeni bir dönemi yaşıyoruz.
Bu dönemi anlayabilenlerin ve değişime ayak uydurabilenlerin ayakta kalacağı aşikar.
Yeni dönemi anlamak ve anlamlandırmak için neler yapmalıyız? Belki de asıl soru bu.
Birlikte bakalım:
1. Bildiklerinizin bir kısmını unutun: Bildiklerimizi unutma fikri garip gelse de, garip zamanlar için çok önemli bir konu.
Özellikle yöneticiler bildiklerinin bir kısmını unutma konusunda ısrarlı olmalılar. Aksi takdirde geçmişin doğruları ile gelişimleri sınırlı kılacaktır.
Geçmişin doğruları ile bugün yönetilemez. Önemli olan zamanın ruhunu yakalamak ve eksiklerinizi kabullenebilmektir.
2. Öğrenmeyi yaşam tarzı haline getirin: Yeni dönemin en önemli kelimelerinden biri, öğrenmek.
Sürekli yeni şeyler duyuyoruz. Yeni bilgiler öğreniyoruz.
Öğrenmeyi hayat tarzı haline getirip, sürekli öğrenci olmaya gönüllü olmak, güncel kalmayı sağlıyor. Güncellik de başarıyı sağlayan en kritik detaylardan biri.
Başarılı insanların ortak özelliklerinden biri, öğrenmeye aç olmaları, yenilikleri takip etmelerdir.
Bilgiye ulaşımın son derece kolay olduğu bir dönemde, bilgi haliyle değerini kaybediyor.
Bilgi, güçtür sözü tarih olmak üzere. Artık bilgi tek başına güç değildir. Öğrenebildiğiniz ve öğrendiklerinizi uyguladığınız oranda güçlü oluyorsunuz.
3. Doğru insanlarla birlikte olun: Yeni dönemde tek kişilik patron şirketlerinin iflaslarına tanık olacağız.
Yeni dönemde başarının önemli koşullarından biri de, ortak akıl.
Değişimin bu derece hızlı olması aynı zamanda bir kaos meydana getiriyor. Bu kaos ortamında bizi doğruya götürmeye tek bir zihin yetmeyecek.
Doğru insanların bir araya geldiği işlerin daha hızlı büyüdüğünü göreceğiz. Çünkü büyük olmak, sermaye sahibi olmak eskisi kadar önemli değil.
Doğru insanlardan oluşan ekipler çok daha önem kazandı. Doğru insanlar sermayeyi, kaynağı, bağlantıları sağlayabiliyorlar.
Bolluk çağının belki de en önemli kıtlığı, nitelikli insan kaynakları olacak. Doğru insanları bir arada tutamayan büyük şirketler hızla küçülmeye başlayacaklar.
4. Danışın, danışın, danışın: Bilginin artması aynı zamanda bilgi kirliliğini de meydana getiriyor.
Bilginin aynı zamanda yük olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Uzmanlaşmak çok daha önemli bir durumda. Çünkü klasik bilgilerle öne geçemiyorsunuz.
Farklılaşabilmek, öne geçebilmek için derinleşmek ve özelleşmek gerekiyor.
Yeni dönemde danışma kültürünün önem kazanacağını düşünüyorum.
Rekabetin yıkıcı etkisinden kurtulmanın yolu, yeni fikirlerden ve farklı zihinlerden geçiyor.