İş hayatında markaların başarısında strateji önemli bir yer tutar. Strateji neden önemlidir? Başarılı markaların arkasında başarılı stratejiler ve bunların titizlikle uygulanması vardır.
Strateji kelimesi aslında bir savaş terimidir. Yunanca, strategia kelimesinden gelir. Strategia kelimesi, Yunancada general anlamına gelir.
İş hayatında rekabetin artması, şartların zorlaşması sonucu, markalar arasında tam anlamıyla meydan savaşları yaşanıyor. Bu durum da strateji kelimesinin önemini ortaya çıkarıyor. Markaların stratejileri, onların ömürlerini ciddi anlamda etkiliyor. Markalar için hayati bir önem ifade ediyor. Peki bu önemin nedeni ne?
Strateji Neden Önemlidir?
Yol gösterir
Strateji yol gösterir. Gidilecek yolu ve o yoldan nasıl gidileceğini gösteren bir rehberdir. Zor durumlarda, sıkıntılı anlarda önünüzü aydınlatır. Herkesin hata yaptığı, yanlışın doğruya karıştığı günlerde güvenilir bir limandır.
Strateji neden önemlidir? Geleceğe dair karanlık noktaların aydınlanmasına yardımcı olur. Bu daha az hata yapılmasını sağlar.
Belirsizlikleri giderir
İş hayatı ile ilgili en önemli sorunlardan biri, belirsizliktir. Birçok marka nereye gideceğini ve oraya nasıl ulaşacağını bilmiyor.
“Nereye gidiyoruz? Ne yapmamız lazım?” çalışanların en çok sorduğu sorulardandır. Bu soruların cevabını aldıklarında düşünceleri netleşir. Kafalarındaki belirsizlik giderilmiş olur. Daha rahat çalışırlar.
Strateji neden önemlidir? Belirsizlik, stresin en önemli nedenlerinden biridir. İyi bir strateji hem yöneticilerin hem de işverenlerin stres düzeylerini önemli ölçüde düşürür. Kafalarındaki soru işaretleri azalır. Geleceğe daha güvenle bakmaya başlarlar.
Farklılaştırır
Son dönemde büyük markaların iflaslarını ibretle izledik. Bu iflasların temel nedenlerinden biri, farklılaşamamaktı. Farklılaşamadıkları, rakiplerinden sıyrılamadıkları için kaybettiler. Herkesin yaptığını yaparak ilerlemeye çalıştılar. Bir fark oluşturamadıkları için geriye düştüler.
Strateji neden önemlidir? Stratejinin en önemli faydalarından biri, farklılaştırmasıdır. Strateji sayesinde size özgü bir yol haritasına ve düşünce sistemine sahip olursunuz. Çünkü herkes için uygulanabilecek, genel geçer bir strateji yoktur.
Her markanın stratejisi o markanın dnası gibi birbirinden farklıdır. Yani strateji markaya özeldir. Bu da markanın rakiplerinden sıyrılmasına, kendine özel bir yer edinmesine yardımcı olur. Rakiplerinden sıyrılıp, farklılaştığı içinde müşteriler için tercih nedeni oluşturur. Kalıcılığa ilk adımını atmış olur.
Değer katar
Strateji, bir markanın en önemli güçlerinden biridir. Markaya güç ve değer katan bir unsurdur. Markayı özgünleştirir. Farklı bir konuma gelmesini sağlar. Stratejinin temelinde fikir yatar.
Strateji neden önemlidir? İyi fikirler, güçlü stratejiler ile birleşirse markayı her anlamda ön plana çıkarırlar. Müşterilerin gözünde markayı özel bir yere getirirler. Marka anlam kazanıp, tüketiciler için önemi artar. ( Markalaşmak ile ilgili markalaşmak beyazlığa kanat çırpmaktır yazısını okuyabilirsiniz. )
Verimliliği arttırır
Strateji, verimliğinin artmasına katkı sağlar. Strateji sayesinde nereye gideceğinizi ve nasıl gideceğinizi bilirsiniz. Gereksiz ve yanlış yollarda oyalanmamış, hedefinize daha hızlı sürede ulaşmış olursunuz.
Strateji neden önemlidir? Strateji, belirsizliği giderdiği için kaynaklar daha etkin kullanılır. Harekete geçmek kolaylaşır. .Eksik olan noktalar daha net ortaya çıkar. Marka hız kazanır. Daha az çaba harcar. Ve sonuçta daha fazla kazanır. Bu da karlılığın ve verimliğinin artmasına yardımcı olur.
Strateji iş hayatı için en önemli kavramlardan biri. Markalar bu konuyu gündemlerine aldıkça, asıl gündem maddelerinden biri yaptıkça daha fazla güç kazanacaklar. Daha iyi yerlere gelip, öne çıkacaklar. Tabii, önemli bir noktayı da atlamamak gerekiyor. Strateji doğru insanların elinden çıkar ve ehil insanlar tarafından uygulanırsa başarı sağlıyor. Aksi takdir de başarısızlık kaçınılmaz oluyor.
Yazımızı beğendiyseniz, İyi bir stratejist hangi özelliklere sahip olmalıdır ? yazısını tavsiye ederiz.
Strateji Konusunda Markalar Sun Tzu’dan Neler Öğrenebilir?
Sun Tzu*, Sun Usta anlamına gelir. Sun Tzu, Çinli bir general ve askeri stratejisttir. Savaş stratejileri ile ilgili söyledikleri günümüzde kadar ulaşmış, strateji konusunda önemli bilgilerdir. Bakalım bu bilgilerden iş hayatı için nasıl yorumlar çıkarabiliriz.
1.” Savaşta başarı, düşmanın amacını çözmekle başlar.”
İş hayatında stratejinizin başarılı olmasını istiyorsanız, öncellikle rakibinizi iyi tanımalısınız. İyi stratejinin temelinde rakibinizi ondan bile iyi tanımak vardır. Onu tanır, hedeflerini iyi algılarsanız, kazanma ihtimalinizi arttırsınız.
2. “Savaşı kazanan, çarpışmadan önce hesabını iyi yapabilendir. “
Strateji, belirsizliği giderme, verimliliği arttırma sanatıdır. Başarılı olan şirketleri incelediğinizde, sürekli hamle yapmadıklarını, enerjilerini verimli kullandıklarını görürsünüz. İş hayatında şirketler genelde büyürken iflas ederler. Kontrolsüz büyüme, öngörülemeyen tehlikeler şirketlerin sonunu getirebiliyor. Stratejisi güçlü olan şirket, kaynaklarını verimli kullanabilendir.
3. ” Asıl zafer, savaşmadan kazanabilmektedir.”
İş hayatında savaşmadan kazanmak, rekabeti geçersiz kılmakla mümkündür. Bunun için mavi okyanusunuzu oluşturmalısınız.Doğru bir strateji geliştirir, kendi pazarınızı kendiniz oluşturursanız, üst aşamaya geçer, savaşmadan kazanabilirsiniz. (Bunu nasıl yapabiliriz diyorsanız Mavi Okyanus Stratejisi yazımıza göz atabilirsiniz.)
4. “Akıllı savaşçı, doğru adamları seçebilen ve enerjiyi etkin kullanandır.”
İş hayatında başarılı stratejilerin temelinde ekip çalışması vardır. İyi bir stratejist paydaşlarını doğru şekilde seçebilen ve ortak bir amaç etrafında kenetleyebilendir. Strateji kağıt üstünde çok iyi olabilir ama paydaşlar yanlışsa, kaybetmeniz çok yakındır.
5. “Her zafer, aynı taktikle başarılmaz.”
İş hayatında özellikle son 20 yılda inanılmaz bir değişim ve dönüşüm geçiriyor. 20 yıl öncesinin dev şirketlerinin geriye düştüğünü, yeni devler ortaya çıktığını görüyoruz. Bunun nedeni ise şartların, ortamın özünde dünyanın sürekli değişmesidir. Dünyanın değişimini doğru okuyamayan şirketler, aynı şeyleri yapmaya devam ediyorlar. Fakat aynı sonuçları elde edemiyorlar. İş hayatında oldukça geçerli bir söz vardır.” Sizi buraya getiren, diğer yere götürmeyecek.”
6. “Niyeti bilinmeyen komşu, en büyük düşman olabilir.”
Nokia örneğine baktığınızda, Apple onlar için bir rakip değil, niyeti bilinmeyen bir komşuydu. Nokia, komşusunun niyetini ve hedeflerini bilmemenin bedelini çok ağır ödedi. Rakip kategorisine sokmadığı, detayına hakim olmadığı bir şirket, akıllı telefon hamlesiyle onun sonunu getirdi.
7. “Planınız gece gibi karanlık, hareketiniz yıldırım gibi ani olsun.”
İş hayatında büyük başarı kazanan şirketler, inovasyon yapan şirketlerdir. İnovasyon yapan şirketlerin planları ve stratejileri genelde önceden bilinemiyor. Apple’ın iyi günlerini hatırlarsanız, yenilikler sır gibi saklanıyordu ve lansmanlarda bir yıldırım gibi şok etkisi yaratıyordu.
Apple bu sayede rakiplerinin önüne geçmiş, önemli inovasyonlar yapmıştı. Ne zaman ne yapacağı belli olmaya başladı, planları gün yüzüne çıktı. Lansmanları yıldırım etkisi yapamadı. O zaman eski gücünü yitirmeye başladı. ( Bu konu ilginizi çektiyse, “Apple Neden Güç Kaybediyor? yazımıza bakabilirsiniz. )
Strateji, Ne Değildir?
Strateji, şirketiniz için sahip olduğunuz geçici heveslerin toplamı değildir.
İyi günde kötü günde arkasında durmanız gereken, şirketiniz gelecek vizyonudur.
Strateji, günü kurtarma çabası değildir.
Yarını inşa etmenin ve kalıcı olmanın anahtarıdır. Gündelik kaygılardan uzaklaşma, daha uzun soluklu olabilme becerisine sahip olmaktır. Herkesin, kaygılandığı kısır tartışmalardan uzak kalabilmenin sağlayıcısıdır.
Strateji, iyi hazırlanmış power point slaytlarının toplamı değildir.
Bazen tek bir cümle veya görselle yüzlerce slayttan daha fazla etki yaratabilmektir. Karmaşıklaşmak yerine, sadeleşebilmektir. Azın içindeki çok olana ulaşma çabasıdır.
Strateji, anlaşılması zor kavramlar bütünü değildir.
Stratejinin en önemli amaçlarından biri anlaşılır olmaktır. Eğer stratejiyi anlamakta zorlanıyorsanız, uzun uzun açıklama yapmaya çalışıyorsanız, o strateji iyi bir strateji değildir.
Strateji, şirket röportajlarının vazgeçilmez cümleleri değildir.
Şirket çalışanlarının gördükleri, şahit oldukları ve kolaylıkla anlatabilecekleri şeylerdir.
Strateji, daha çok satmaya çalışmak değildir.
Satmak için çaba sarf etmeye ihtiyaç duymayacak hale gelmenin aracıdır.
Strateji, rakiplerinizin fikirlerini çalmak değildir.
Her zaman takip edilen, izlenen şirket olmanın anahtarıdır.
Strateji, moda kavramların peşinden gitmek değildir.
İhtiyaca en uygun yol haritasını çıkarıp, sıradanlıkta kurtulmanın rehberidir.
Strateji, sadece üst yönetimin bilgi sahibi olduğu, gizemli bir döküman değildir.
Şirketteki her çalışanın içselleştirebileceği, kana kolay karışan yol ve yöntemler bütünüdür.
Stratejinize Aşık Olmayın
Strateji, marka için en kilit kavramlardan biri. Bu yüzden sıklıkla kullanıyoruz. Departman isimlerimizin başına ya da sonuna ekliyoruz.
Pazarlama stratejisi derken, kendimizi daha iyi hissediyoruz. Gösterişli excel tabloları hazırlıyoruz. Power point sunumlarda görsel şölenler oluşturuyoruz. Uzun uzun strateji toplantıları yapıyoruz.
Markamızın stratejileri diye başlayıp, araya birkaç havalı ingilizce kelime serpiştirip, tribünden puan toplamaya çalışıyoruz. Kartvizitlerimizde stratejiyi öne çıkarmaktan çok hoşlanıyoruz.
Ekonomi dergilerine verdiğimiz röportajlarda uzun uzun stratejimizden bahsediyoruz. Çünkü neresinden bakarsanız bakın, havalı bir kelime strateji.
Bu şekilde bir girişten sonra, strateji aslında hiçbir işe yaramaz demeyeceğim. Endişelenmeyin.
Neden mi?
Artık stratejik yönetim dönemi geride kalıyor. Stratejiler üzerine yapılan uzun toplantıların da geride kalması gerekiyor. Çünkü yeni dünya stratejiyle değil, taktiklerle yönetilen bir dünyaya doğru ilerliyor.
Stratejiniz, başarılı olmak için yetmiyor. Başarıyı sağlayan sahadaki yaptıklarınız, pazarı, müşteriyi anlamanız. İleriyi öngörebilme yeteneğiniz.
İyinin iyi olarak kalamadığının birçok örneğini gördük:
- Daha birkaç sene öncesine kadar dünyanın en çok satılan telefonu olan Nokia, en büyük pazar payına sahip marka, devrini tamamladı. Kenara çekilmek zorunda kaldı.
- Kurumsal hayatın havalı telefonu, Blackberry komada.Bana sorarsanız kurtulma şansı yok.
- Teknoloji devi Sony zor günler geçiriyor. Ağır ve hantal hamlelerle ilerlemeye çalışıyor.
Bu markaların stratejileri 10 yıl önce çok değerliydi. Ama şu an hiçbir anlam ifade etmiyor. Örnekler teknoloji dünyası ağırlıklı olsa da aslında tüm markalar için geçerli. Teknoloji markalarını örnek teşkil etmesi, teknolojinin hızıyla alakalı aslında.
Bugün teknoloji markaların başına gelen, yarın tüm markaların başına gelecek.
Dünya değişiyor, insanlar dönüşüyor. Markalar ise aynı kalmaya direniyor. Tabiatın ruhuna aykırı ve mümkün değil. Ayakta kalmak için zamanın ruhunu yakalamak ve değişime uyum sağlamak şart.
Peki marka yöneticileri neler yapmalı?
Marka yöneticilerine birkaç tavsiye vererek devam edelim:
- Strateji markanız için en hayati noktalardan biridir. Fakat onu aksiyona dökmedikçe, taktiklerle beslemedikçe hiçbir anlam ifade etmez.
- Stratejinizin temelinde değişim olmalı. Sabit bir strateji, uzun dönemli planlarla sonuç alamazsınız. Çoğu zaman plan yapmadan uygulamanız, dünkü kararınızı bugün çöpe atmanız gerekecek. Zaten önemli olan nokta burası, strateji işe yarıyorsa anlamlıdır. Havalı durup işe yaramayan strateji sizi koltuğunuzdan eder.
- Çağımızın en önemli konularından biri hızdır. Zeki, akıllı olmak yetmiyor. Hızlı olmak zorundasınız. Kararlarınız daha hızlı olmalı. Uygulamalarınız hız kazanmalı. Takip edilen olmazsanız, rakiplerinizin ayak seslerini duymaya başlarsanız, çanlar sizin için çalmaya başlar.
- Uzun toplantıları kenara bırakmanın vakti geldi. Çok sevdiğimiz power point sunumların çoğu, zaman kaybından ibaret. Sahaya inmedikçe, müşteriye dokunmadıkça, onu anlamadıkça, toplantılar en büyük gider kalemleridir. Lütfen azaltın.
-
Marka egosundan kurtulun. Biz büyük markayız, pazara yön veriyoruz yanılgısından kurtulun. Büyük marka diye bir şey yok aslında. Değerli marka var. Güçlü marka var. Pazarı değiştiren, müşteriye yön veren marka var. Bu sıfatların birleştiği marka olmak ise en önemli olan. Markanız gerçekten büyük mü? Bunu sadece zaman gösterebilir.
- Markayı dinamik hale getirin. Onay mekanizmalarınızı azaltın. Marka müşterinin zihnindeki algılar bütünü. Zihin sürekli değişiyorken, markanız neden değişmiyor? Neden karar almak için yönetim toplantıları bekleniyor? Üzülerek söyleyeyim dinamik olmayan marka, marka olarak kalamayacak. Dinamik olmak yeter mi? Tabii ki yetmez.
-
Artık tek yumrukla maç kazanılmıyor. Tek golle maç bitmiyor. Aylar süren hazırlıklarla yaptığınız reklam çalışmanız, 1 ay sonra unutuluyor. Çünkü artık güç süreklilkte, Müşterinin zihninde yer almak için sürekli atakta, görünür ve etkileyici olmanız gerekiyor. Müşteri sadakati mi? Bu çağda mı? Oldukça zor.
İşin özüne gelirsek; Strateji oldukça hayati bir konu. Ama kağıt üstünde kaldığında bir o kadar önemsiz.
Markanın uygulamalarıyla anlam kazanır. Aldığı sonuçlarla etkileyici olur.
Yenilenebildiği oranda güçlüdür. Güç verdiği oranda anlamlıdır.
Duygusal bakmamak gerekir. Stratejinize aşık olursanız, ilk fırtınada aşk acısı yaşarsınız.
Kaynak: *Sun Tzu Savaş Sanatı