Sosyal Medya markaları etkilemeye devam ediyor. Markalar bu süreçte sosyal medyaya uyum sağlamaya çalışıyorlar. Sosyal ağlarda hesaplarını açıyorlar. Bu hesapları yönetmeye çalışıyorlar.
Sosyal medya yönetiminde başarılı olan markalar var. Bunun yanında başarılı olamayan, sosyal medya yönetimini eline yüzüne bulaştıran birçok marka da mevcut. Yıllar içinde oluşturdukları itibarlarına, yanlış kararları ile zarar veriyorlar. Bu yanlış kararlar itibarlarını olumsuz etkiliyor. Tüketicilerin gözünde saygınlıklarını yitiriyorlar.
Sosyal medya konusunun üzerindeki toz bulutu yavaş yavaş kalıyor. Fotoğraf gün geçtikçe netleşmeye başlıyor.Başarısız olan markaların başarısızlıklarının nedenleri de ortaya çıkıyor. İsterseniz bu nedenlere birlikte bakalım:
Sosyal Medyanın dinamiklerini anlamamak
Birçok marka hala sosyal medyanın tamamen dijital ile ilgili bir konu olduğunu düşünüyor. Bu alanda dijital konusunda bilgisi olan insanların başarılı olacağını düşünüyor. Ama işin pratiğine baktığınızda dijital konusunda bilgili insanların sosyal medya yönetiminde başarılı olacağı garantisini veremiyoruz. Çünkü sosyal medya sadece dijital ile ilgili bir durum değil. Önemli bazı faktörler var:
1.Sosyal medya birçok faktörü aynı anda içeriyor. Sosyal medya yönetimi yapabilmek için bireylerin psikolojilerini bilmeniz, tepkilerini ölçebilmeniz gerekiyor.Sosyal medya hesaplarındaki sorulara verdiğiniz her yanıtta markayı temsil ediyorsunuz. Bu hafife alınmayacak kadar önemli bir sorumluluk.
2.Bireylerin, kitlelere dönüştüklerindeki davranışlarını analiz etmeniz gerekiyor. Aynı tüketici tek başına daha farklı davranırken, topluluk içinde daha farklı davranabiliyor. Bunun etkileri sosyal medya krizlerinde ön plana çıkıyor.
Marka kişiliğinden uzaklaşmak
Sosyal medyayı etkin kullanmak isteyen markalar, marka kişiliği konusunda ciddi hatalar yapıyorlar. Marka kişiliklerinden uzaklaşarak daha fazla kişiye ulaşabileceklerini düşünüyorlar. Sosyal medyada farklı davranmaları gerektiğini düşünüyorlar. Bu düşünce yapısı onlara daha fazla hata yaptırıyor. Marka kişiliğinden uzaklaştıklarında kendi müşteri kitlelerini olumsuz etkilemeye başlıyorlar. Çünkü davranışları tutarsız bir hale gelmiş oluyor.
Marka kişiliğinden uzaklaşmak markaların sanal şizofreni durumunu ortaya çıkarıyor. Aynı anda birçok kişilğe sahip olmaya çalıştıkları için sağlıksız bir ruh hali yansıtıyorlar. Çekici olmanın ötesinde itici olmaya başlıyorlar.
Takipçi sayısını aşırı önemsemek
Takipçi sayısını aşırı önemsemek, sosyal medya konusundaki bilgi düzeyinizle çok ilgili. Çünkü sadece takipçi sayısını önemsemek ve bu konuda çalışma yapmak, sosyal medyanın yapısını anlamadığınızı gösterir.
Sosyal medyada takipçi sayısı önemlidir. Ama en önemli faktör değildir. İsterseniz bu konuda ufak bir araştırma yapın. Beğenen kişi sayıları milyonları aşan sayfalarda girilen iletilerin altındaki yorumları inceleyin. Ve gerçekten kaçının ileti ile ilgili olduğuna ve marka hakkında ne dediklerine dikkat edin. Bu yorumlar takipçi sayısına dair birçok ipucunu içeriyor. Bu yorumların markanın itibarına etkisi ise başlı başına incelenmesi gereken başka bir konu.
Markanın sayfasında bulunan ve marka ile alakası olmayan her kişi markaya yük olmaya başlıyor. Sayfanın seviyesini düşürüyorlar. Marka hakkında olumsuz yorumlar yazmaya başlıyorlar. Marka ile ilgili insanların da sayfadan uzaklaşmalarına neden oluyorlar. Peki bu insanlar markanın sayfasında neden var? Cevabı basit. Tek amacınız daha fazla kişiye ulaşmak olursa, bunu yapabilmek için de sürekli kampanyalar düzenlerseniz, markanız ile alakalı olmayan sadece ödül kazanmak için sayfanızı takip eden birçok takipçiye ulaşmış olursunuz.
Çevrimiçi ile çevrimdışını birleştirememek
Sosyal medya sadece online ile ilgili bir durum değil. Sosyal medyada yer alan insanlar aynı zamanda sosyal hayatın içinde de yer alıyor. O insanlara sadece sosyal medya üzerinden ulaşmaya çalışmak yeterli olmuyor. Bunu yapmaya çalışan markalar başarısız oluyorlar.
Sosyal medya ile ilgili çalışmaları sadece online olarak düşünürseniz çalışmalarınızın etki gücü zayıf olur. Başarılı olmak için çalışmalarınızı çevrimdışı ile birleştirmeniz gerekiyor. İnsanların günlük hayatlarına dokunmalı, onlarla dijital dışında da iletişime geçmelisiniz.
Sosyal medya politikası oluşturmamak
Sosyal medyada başarılı olmak için sosyal medyaya dair plan ve programlarınız olmalı.Bu plan ve programlara sahip olmayan markalar ciddi hatalar yapıyorlar. Nasıl mı?
1.Yöneticileri sosyal medya kullanımı konusunda eğitim almamış oluyor. Sosyal medya hesaplarında aynı zamanda markalarını temsil ettiklerini unutuyorlar. Attıkları tweetler, yaptıkları paylaşımlar, beğenileri markalarına zarar verebiliyor. Çünkü bir yöneticinin profilinde markası ve yaptığı görev yazıyorsa, paylaşımlarım kişiseldir yazmasının hiçbir anlamı yok.
2.Sosyal medya konusunda uzun vadeli bir stratejiye sahip olmuyorlar.Sosyal medya hesabını yönetenler kendilerini akıntıya kaptırıyorlar. Belirli noktadan sonra strateji, yerini günü kurtarmaya bırakıyor. Daha fazla beğeni alabilmek için marka ile alakasız, imajına zarar veren paylaşımlar yapıyorlar. Ve bu paylaşımları mizah şemsiyesinin altına sığınarak yapıyorlar. Ama önemli bir detayı unutuyorlar. Mizah yapmak ciddi bir iştir. Bunu marka hesabını kullanarak yapmak ise çok daha zordur.
3.Dijital iletişimlerinde ciddi tutarsızlıklar oluşuyor. Başlangıçta iletişim politikalarını belirlemedikleri için ciddi bir karmaşa ortaya çıkıyor. Farklı sosyal ağlarda birbirinden farklı görüntüler oluşturuyorlar. İnsanların zihninde farklı algılar oluşuyor. Görsel iletişim konusunda birçok hata yapıyorlar.Bütünlük ve süreklilik olmadığı için kalıcılık da sağlanamıyor.
Sosyal medya yönetimi markalar için ciddiye alınması gereken bir konu. Sosyal medyaya emek vermeniz, uzman insanlarla çalışmanız ve sosyal medyayı öncelikleriniz arasına almanız gerekiyor. Aksi taktirde bugün size doğru gibi görünen birçok çalışma ileride karşınıza hata olarak çıkacak. İşin asıl kötü yanı ise dijitaldeki izlerin silinmemesi. Bu yüzden net olarak şunu söyleyebilirim: Birçok marka bugün yaptıkları sosyal medya çalışmalarını ileride hatırlamak istemeyecekler.